20 Nisan 2012 Cuma

Banu ablama açık mektup

Sevgili Banu abla,
Anneniz ve siz nasılsınız? iyi misiniz? Beni soracak olursanız ben Allaha şükür iyiyim. Değerli anneniz Solmaz teyzemin bazı fotoğraflarını yayımladığınızda ve el işlerini görünce bir kıskançlık düştü içime. Benim de annem çok beceriklidir, şu anda yaptığı şalın kaçıncısı bilemiyorum, çünkü saymayı bıraktık. Annemin ve ördüğü şalın fotoğraflarını buradan size yolluyorum. Beni, ana-kız kıskandırmaya devam edeceğinize eminim. Sizleri çok çok öpüyorum. :)))))

 İşten geldiğimde annemi sanki ertesi gün gelin çıkacakmış gibi can hıraş örgü örerken görünce hemen fotoğrafını çekeyim dedim. Hemen eşarbını düzeltmeye başladı hatun. Kızı gibi o da kokoş. Tabi bir yandan da ablacım kıskançlığımı anlatıyorum anneme, pek hoşuna gitti, "hiç olur mu? kızım", "beni yayımlama, ayıp olur"  filan demedi, meğer dünden razıymış internete çıkmaya. (nasılda gülüyor sinsi sinsi :))))) Bu arada sehpanın üzeri her zamanki gibi tabiri caizse çarşamba pazarı misali; suyu, ilaçları, televizyon kumandası, tesbihi, gözlüğü ve en olmazsa olmazı sırt kaşıma eli bulunuyor.

Mektubuma burada son verirken sağlıkla, mutlulukla kalın ablacığım. Sizi tekrar öpüyorum.
ozlemkan

OKUDUKLARIM

Bundan sonra zaman zaman okuduğum kitapların isimlerini burada yayınlayacağım. Bazılarında kitap arkası yazılardan bazılarında da benim yorumlarım olacak. Yorumlarıma kızanlar olacak, hak verenler olacak.

Acımak           Reşat Nuri GÜNTEKİN
TRT’de yayınlandığı her zaman izlediğim bir diziydi. Ama kitabını okumak ancak nasip oldu. Başladım ve 3 saatte bitirdim, sanki yuttum. Ve çok üzüldüm şimdiye kadar neden okumamışım diye. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlatıyor. Ama ben sabit fikirliyim, keşke daha esnek olabilsem.
TRUVA Gümüş Yayın Efendisi       David GEMMELL
Devam kitabını bulmam gerekiyor, çok sürükleyici elimden bırakmak istemedim okurken. Truvalıların kökenleri ile ilgili de bir şeyler duydum ama kesinleşmemiş olduğundan burada paylaşamıyorum henüz.
Piruze Şam’da bir Türk gelin           Sinan AKYÜZ
Bu kitabı kızgınlıkla okudum. Çok güzel akıcı bir dille yazılmış ama konusu beni mahvetti. Aciz kadın tiplemelerinden oldum olası haz etmem. Bu kelimelerim kimseyi incitmesin, ben hiç mi aciz kalmadım? Kaldım, hem de kaç kere. Pek çok yanlış kararlar verip acı çektim. Ama her defasında hasarlı da olsa ayaklarımın üzerinde durmayı başarabildim. Bunda ailemin de payı çok olmuştur. Her zaman yanımda oldular, onların desteği olmasaydı belki de başaramazdım. Ama hala yine de bazı kadınlara çok kızıyorum, ya hayatlarını “aman çocuklar” diye bahane ederek köleleştiriyorlar ya da tamamen hissizleşip her şeyi akışına bırakıyorlar. Ama yine çocukları ve kendileri mutsuz oluyorlar. Bazıları hayatlarını değiştirebilecekken bile hiçbir şey yapmıyor. Nedir bu? Yetiştiriliş tarzı mı? Boş vermişlik mi? Hiçbir şeye tutunamamak mı? Neyse bu konu çok derin yazacağım çok şey var ama uzatmak istemiyorum. Bir kitap yazabilecek kadar görüş, eleştiri ve gözlemlerim var. Ama ben yazar ve uzman değilim. Sadece bence demek istemiştim.
Bellek-İnsan-Eser: Cengiz DAĞCI’nın hayatı       Prof.Dr.Emel KEFELİ-Doç.Dr.Nesrin SARIAHMETOĞLU
Cengiz DAĞCI’nın hayatından bazı kesitlerin yer aldığı ama hiçbirinin doğru olup olmadığını kestiremediğiniz bir kitap. Kitabı okuduğunuzda anlıyorsunuz bunları. Umarım beklenen kitap yayınlanır da gerçekleri tüm çıplaklığıyla öğreniriz.
Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk       İskender PALA
İskender PALA’nın okuduğum ilk kitabı. Okumaya başladığımda o kadar sıkıcı buldum ki anlatamam. Her kitapta olduğu gibi sonradan açıldı birdenbire ve elimden bırakmak istemedim. Herkesin okumasını tavsiye edeceğim bir kitap.
Beyaz Gemi                           Cengiz AYTMATOV
Beyaz Gemi, AYTMATOV’un, edebiyat aleminde geniş akisler uyandıran, verilmek istenen mesajla yaratılan tiplerin büyük bir uyum sağladığı eserlerinden biridir.
Romanın kahramanı yedi sekiz yaşlarında bir çocuktur. Çocuk, saflığın, bozulmamışlığın ve geleceğin sembolüdür. Aytmatov, çocuğun saf ve temiz dünyasından, hayatın acı ve çıplak gerçeğine uzanan bir roman kurgusunu meydana çıkarmayı başarır.
Aytmatov, Beyaz Gemi ile destan, efsane ve masal gibi çoğu şifahi edebiyat unsurlarını eserlerine sokmaya başlar. Geçmişi temsil eden dede ile geleceği temsil eden çocuk arasında dramatik bir ilişki kurarak insan duygu ve düşüncelerine kendine has yorumlar getirir.

Arkası yarın. Arkası yarın mı? Kimbilir ne zaman?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...